WRI Ross Center for Sustainable Cities (WRI) Küresel Direktörü Ani Gasgupta, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Arzu Tekir ve WRI Bina Verimliliği Uzmanı Jennifer Layke İstanbul’un artılarını eksilerini ve ihtiyaçları anlattı...
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler bu yıl Bloomberg HT medya sponsorluğunda 3. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu düzenledi. Biz de, yaşanabilir şehir nasıl olmalı sorularının masaya yatırıldığı sempozyumda kilit isimlere İstanbul’u sorduk. WRI Ross Center for Sustainable Cities (WRI) Küresel Direktörü Ani Gasgupta, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Arzu Tekir ve WRI Bina Verimliliği Uzmanı Jennifer Layke İstanbul’un artılarını eksilerini ve ihtiyaçları anlattı...
Ani Gasgupta , öncelikle yaşanabilir şehir kriterlerini söyler misiniz?
Havasının temiz olması, yeşil alanların varlığı, çocukların sokakta rahatça oyun oynayabilmesi... Birçok faktör var ama şu süreçte en önemlilerinden biri de 2 saatini trafikte kaybetmemek...
İstanbul’a yaşanabilir bir şehirdir diyebilir misiniz?
İstanbul çok güzel bir şehir ama bana göre tam olarak yaşanabilir değil. Çünkü fazla araba odaklı bir şehir. Arabaların yüzde 20 daha fazla olduğunu düşünürsek İstanbul eve hapsolacak. Örneğin Londra son 50 yıldır araç odaklı bir şehirden toplu taşıma odaklı bir şehire döndü ve daha yaşanabilir olmaya başladı. İnsanlar arabalarını bıraktığı zaman İstanbul daha sürdürülebilir daha yaşanabilir ve daha yürünebilir şehir olacaktır.
Peki kentin ulaşım sistemi için öneriniz var mı?
İstanbul’un metrosu, metrobüsü, tramvayı var. Ama benim önerim otobüs sistemleridir. Metrobüslerin yapımı metrolara göre yüzde 20 daha maliyetli. Bisiklet altyapısı oluşturarak, yürüme yolları yaparak tüm ulaşım sistemlerini entegre kullanabilirsiniz. İstanbul’da entegre ulaşım olmadığında trafik kriz oluyor. Metrobüsün, kavşakların nasıl iyileştirilebileceğine dair bir rapor sunduk. Bu raporda trafiği sakinleştirici çözümlere yer verdik. Bunu Barcelona uyguladı ve hız sınırını 50 km/ hızdan 30 km/ hıza indirdi ve ölümcül çarpışmalarda azalma oldu.
‘TRAFİKTE YER İÇİN KAPIŞIYORLAR’
İstanbul’da toplu taşımaya neredeyse yer yok. Trafikteki araba oranı yüzde 90. Yer kapmak için kapışıyorlar. Bunu önlemek için bisiklet yollarına ağırlık verilmeli. İstanbul’da bu eksik. Bu sistemi kurduktan sonra insanlar ev ve iş arasında bisikleti kullanabilecekler.
Neler yapılabilir?
İstanbul’da yapacağınız şey yolları yeniden tasarlamak. Bunu yaparken de yaya geçitlerine, kavşak tasarımlarına, bisiklet yollarına daha çok yer vermek. Ama en önemlisi tüm bunları yaparken insanları toplu ulaşıma teşvik etmek. Ne kadar çok insan aracıyla trafiğe çıkarsa kaza oranı da o kadar artıyor. İnsanları toplu taşımaya yönlendirirsek kazaları da azaltabiliriz.
‘KENT ZENGİNLEŞTİ’
Pek çok şehir gezdim ve İstanbul için müthiş bir şehir diyebilirim. Baktığınız zaman yükselen bir ekonomisi, tarihi, kültürü var ama diğer yandan zorlukları büyük. Dünyanın en sıkışık trafiğine sahip. Bu sorunlarla mücadele için strateji geliştirilmesi gerekiyor. Aslında İstanbul’un araba sorunu 30 yıllık yani yeni bir şey. Çünkü insanlar zenginleşti alım güçleri arttı. Artık herkes araçlı ama bu çözülemeyecek bir durum değil.
Arzu Hanım, Sürdürülebilir Ulaşım Derneği’nin kurucusu olarak kentin ulaşım projeleri hakkında neler dersiniz?
Belediyenin bisikletli ulaşımı, ulaşımın bir parçası haline getirmesi gerekiyor. Toplumumuzun yüzde 75’i hareketsiz. Buna bağlı gelişen hastalıklardan sadece obezitenin sağlık sistemimize maliyeti yaklaşık 15 milyar TL. Halk sağlığının iyileştirilmesi açısından da bisiklet ve yaya ulaşımı önem kazanıyor. Çünkü İstanbul 24 saat yaşıyor. Öte yandan İstanbul’un projelerine bakarsak, Tarihi Yarımada’nın araç trafiğine kapatılması güzel bir örnek. 2010 yılından bu yana bu bölgede yaptığımız çalışmalarda memnuniyet oranı yüzde 85’ e yükseldi. Bölgede yerleşik iş sahiplerinin ciroları proje sayesinde yüzde 22 arttı. Bu projenin şehir merkezlerinde de uygulanması söz konusu.
YAKITTA 240 TON TASARRUF
Metrobüs kentte 90 bin aracın tasarrufunu sağladı. İstanbul’daki metrobüs projesi ile CO2 emisyonunun günde 167 ton, günlük yakıt tüketimi ortalama 240 ton azaldı. Ama İstanbul trafiğine bisiklet ulaşımı şart. Örneğin, Paris önümüzdeki 5 yıllık süreçte bisikletli ulaşıma 150 milyon Euro kaynak ayırıyor ve hava kirliliği ile mücadelede bisiklete önem veriyor. Newyork ise kullanılmayan birçok bölgeyi sanat merkezlerine, cep parklarına ve bisikletlilere ayırıyor.
‘Bisiklet ulaşımına önem verilmeli’
Jennifer Layke, İstanbul’un yaşanabilirlik kriterleri için siz neler dersiniz?
Şehiriçi ulaşım ve hareketlilik, kent dokusu, enerji verimliliği. Bu üç kriter yaşanabilirlik için değişmez kriterler. İstanbul şu ana kadar önemli aşamalar kaydetti. Çünkü bü kentte artık bir metrobüs ve kent içi hareketlilikle ilgili çalışmalar var. Artık şehir daha yaya ve bisiklet kullanıcısı dostu haline geliyor. Her şehrin kendi koşulları dahilinde programlar ortaya çıkarılmalı belki ama bazı teknolojiler evrensel. O yüzden İstanbul’da bisiklet bir ulaşım türü olarak görülüp, eksiklik giderilmeli.
‘KENT ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ CİDDİYE ALIYOR’
İstanbul’un bina verimliliğini nasıl değerlendiririyorsunuz?
İstanbul öncelikle lokalize enerji kaynakları olan bir kent. Tek başına bir kentte doğalgaz varsa buna yeterli diyemezsiniz. İstanbul şu ana kadar yapmış olduklarıyla bu konuda örnek olan şehirlere örneğin Kopenhag’a yaklaşmaya başladı ama sıfır enerji sistemlerine ihtiyacı var. Şu ana kadar izlenimim kent bu konuyu ciddiye alıyor ama esas ihtiyacı bütünleşik bir program ve entegre bir plan.