WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Güneş Cansız, sıfır karbon salımı oluşturacak ulaşım biçimlerinin giderek daha ön plana çıktığını belirterek, "E-scooter ve e-bisikletler ve yine bunların bir paylaşım sistemi dahilinde planlanması da geleceği dönüştürecek önemli trendlerden olarak görülüyor. Bu kapsamda, Türkiye'de yerel yönetimler çevre dostu ulaşımın yaygınlaşmasında aktif rol oynuyor." dedi.
Cansız, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında Türkiye'de birçok büyükşehirde kent içi toplu taşıma talebinde yüzde 90'ı, özel araç kullanımında da yüzde 74'ü bulan düşüş yaşandığını söyledi.
Bu kapsamda dünyada olduğu gibi Türkiye'de de motorsuz ulaşım seçeneği bisiklete talebin arttığını kaydeden Cansız, şöyle konuştu:
"İklim değişikliğinin günlük hayatın gerçeği olduğu bu dönemde sıfır karbon oluşturacak 'aktif ulaşım' yöntemleri bisiklet ve e-scooterların ön plana çıktığını görüyoruz. E-scooter ve e-bisikletler ile yine bunların bir paylaşım sistemi dahilinde planlanması da geleceği dönüştürecek önemli trendlerden olarak görülüyor. Bu kapsamda, Türkiye'de yerel yönetimler çevre dostu ulaşımın yaygınlaşmasında aktif rol oynuyor. Çeşitli şehirlerde de özellikle kent içi bisikletli ulaşımın planlanması ve uygulanması konusunda son yıllarda önemli gelişmeler yaşanıyor. Örneğin Konya, mevcut durumda 550 kilometre olan bisiklet yollarını, tamamladığı bisiklet master planı ile 780 kilometreye yükseltmeyi hedefliyor. Bisiklet ve yaya eylem planı hazırlayan İzmir ise özellikle salgın dönemini de fırsata çevirerek kentin çeşitli alanlarında geçici ve kalıcı bisiklet yolları inşa ediyor. Mevcutta 67 kilometre uzunluğunda olan kent içi bisiklet yolu ağının kısa vadede 274 kilometreye yükseltilmesi planlanıyor. Ankara ve İstanbul da bisiklet yollarını hızla artırma çabası içerisinde."
Cansız, Anadolu'nun pek çok kentinde bisiklet kullanımının bir kültür olduğunu ve yerel yönetimlerin de artık halkın talebine uygun projeler geliştirmeye başladığını ifade ederek "Bunların yanında, büyük kentlerden başlayarak hızla scooter, e-scooter ve e-bisiklet paylaşım sistemlerinin de yaygınlaştığına şahit oluyoruz. Burada en önemli nokta, her kentin kültürel, demografik, iklim ve topoğrafya farklılıklarına uygun çözümlerle projeler yapılarak halkın fikrini ve desteğini alarak uygulamalar geliştirilmesi. Böylece çok daha kalıcı ve geleceğe hazır kentler oluşturabiliriz." diye konuştu.
Salgın döneminde ortaya çıkan evden çalışma yönteminin de ulaşım talebini derinden etkilediğini aktaran Cansız, "Evden çalışma, ulaşımdan tamamen kaçınmanın bir yolu olarak gündemde ve bu durumun da insanları yerelleşmeye, dolayısıyla bisiklet, e-scooter ve yürüme gibi aktif ulaşımı benimsemeye yönlendirdiğini görüyoruz." dedi.