WRI Ross Center for Sustainable Cities Global Direktörü Ani Dasgupta "Düşük karbonlu kalkınmanın 2050'ye kadar sadece şehirlerde 24 trilyon dolar net fayda sağlayacağını hesaplıyoruz. Umuyorum olmaz ama Trump ve yönetiminin bu hareketi, iklim değişikliğine karşı tüm bu çabaları olumsuz etkileyebilir" dedi.
Dasgupta, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, iklim değişikliğinin artık sadece mevsimsel hava olayları ya da doğal afetlere sebep olmadığını, günlük hayatı da derinden etkilediğini söyledi.
Bu yüzden kamuoyunun, iklim değişikliğiyle aktif mücadele istediğini dile getiren Dasgupta, "Birleşmiş Milletler İklim Eylem Zirvesi sırasında 7 milyon insan iklim değişikliğine dikkati çekmek için grev yaptı. Bu rakam, siyasi liderler ve hükümetler için çok önemli çünkü liderlerin iklim değişikliğine karşı sergiledikleri tutum ters tepebilir." diye konuştu.
Dasgupta, ABD Başkanı Donald Trump'ın Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme sürecini resmen başlatmasını "çağ dışı" bir karar olarak nitelendirerek şöyle devam etti:
"Trump yönetimi, iklim eyleminin maliyetli olduğu ve istihdama zarar vereceği gibi geçerliliğini yitirmiş bir düşünceyle Paris İklim Anlaşması'ndan çekiliyor. Aksine, düşük karbonlu kalkınmanın 2050'ye kadar sadece şehirlerde 24 trilyon dolar net fayda sağlayacağını hesaplıyoruz. Akıllı iklim eylemlerinin daha büyük verimlilik sağladığı, inovasyonu desteklediği ve uzun dönemli istikrar sağladığı açık. Umuyorum olmaz ama Trump ve yönetiminin bu hareketi, iklim değişikliğine karşı tüm bu çabaları olumsuz etkileyebilir. Yani, hem ABD halkına hem de gelecek nesillere yapılmış bir haksızlık. ABD'nin bu hareketi, diğer ülkelerin de iklim değişikliğiyle mücadelesini yavaşlatabilir, hatta onların da mücadeleyi bırakmasına yol açabilir."
Dasgupta, iklim değişikliği konusunun ABD'nin 2020 seçimlerinde daha önceki tüm seçimlere göre çok daha önemli bir konu olarak öne çıkacağını vurguladı.
Demokrat adayların hepsinin iklim değişikliğine karşı bir duruşu olduğuna işaret eden Dasgupta, "Aslında, Başkan Trump Cumhuriyetçilerin de aralarında bulunduğu çoğunluk Amerikan halkının Paris İklim Anlaşması'nda kalma isteğini görmezden geliyor. Buna karşın iyi haber şu ki ABD eyaletlerinin çoğunluğu ve iş dünyası Paris Anlaşması paralelinde iklim değişikliğiyle mücadeleyi bırakmıyor. Bu grup, Çin'i de geçerek dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Haberin Türkçe aslına buradan ve İngilizce çevirisine de buradan ulaşabilirsiniz.