Kent içi bisikletli ulaşımı yaygınlaştırmaya yönelik iletişim kampanyası odaklı ‘Haydi Türkiye Bisiklete!’ projesi tamamlandı. WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Dr. Güneş Cansız: “Özellikle Covid-19 süreci ve sonrasında bisikletli ulaşımın yaygınlaşması hayati önemde. Kampanyaya katılan belediyelerin deneyimlerini içeren bu rapor, halkı bisikleti ulaşım aracı olarak kullanmaya teşvik etmek isteyen Türkiye’deki tüm belediyeler için bir rehber niteliğinde” dedi
Kent içi bisikletli ulaşım alanında yaklaşık 10 yıldır çalışan WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in, Avrupa Birliği’nin Sivil Toplum Destek Programı II çerçevesinde fon alan, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Lüleburgaz Belediyesi’nin katıldığı ‘Haydi Türkiye Bisiklete!’ projesi, final raporunun yayınlanmasıyla sona erdi. Nisan 2019’da başlayan proje kapsamında söz konusu belediyelerden ve bu kentlerde bisikletle ilgili faaliyetler yürüten Sivil Toplum Kuruluşları’ndan temsilciler, bisikleti şehir içinde ulaşım aracı olarak kullanmaya teşvik edecek iletişim kampanyaları düzenleme konusunda hem Türkiye’de hem de Hollanda’da da eğitim aldı.
Projeyle yerel yönetim, merkezi yönetim ve sivil toplumun iş birliğini artırmayı da hedeflediklerini vurgulayan ‘Haydi Türkiye Bisiklete!’ projesinin koordinatörü WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Kentsel Gelişim ve Erişilebilirlik Yöneticisi Dr. Çiğdem Çörek Öztaş “Öncelikle Temmuz 2019’da İzmir, Eskişehir ve Lüleburgaz Belediyeleri’nden, BİSUDER, Eskişehir Bisiklet Derneği (VelESBİD), Lüleburgaz Motosiklet Bisiklet Gençlik Spor Kulübü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İlbank ve Türkiye Belediyeler Birliği’nden temsilcilerle Hollanda’nın bisiklet konusunda öncü kuruluşu Dutch Cycling Embassy’nin geliştirdiği programla Amsterdam’daki çalışmaları inceledik” dedi.
Saha çalışmasının ardından üç ilde de stratejik iletişim eğitimleri düzenlendi ve iki aylık mentorlük süreçlerinin sonunda belediyeler bisikletli ulaşımla ilgili farkındalık yaratacak kendi iletişim kampanyalarını tasarladı. Ardından hazırlanan ‘Haydi Türkiye Bisiklete Proje Raporu’ ise bir yandan iletişim ve kampanya geliştirmenin temelleri üzerine bilgi paylaşırken bir yandan da katılımcı belediyelerin deneyimlerini, tasarladıkları iletişim kampanyalarını ve elde ettikleri sonuçları bir araya getiriyor.
FARKLI ÖLÇEKTE BELEDİYELER, FARKLI SORUN VE DENEYİMLER
Özellikle Covid-19 süreci ve sonrasında bisikletli ulaşımın yaygınlaşmasının hayati önem taşıdığını hatırlatan WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Dr. Güneş Cansız ise şunları söyledi: “Rapor, ‘Sivil Toplum Kuruluşları ve İletişim’, ‘En İyi Kampanya Uygulamaları’, ‘İzmir, Eskişehir ve Lüleburgaz Kampanyaları’ ile ‘Öneriler’ olmak üzere dört ana bölümden oluşuyor. Kampanya için pilot belediyeleri belirlerken kriterimiz farklı ölçeklerde olmalarıydı. Raporda nüfusları, coğrafyaları, sorunları farklı belediyelerin deneyimleri yer alıyor. Dolayısıyla bu rapor Türkiye’deki tüm belediyeler için yol haritası olabilir. Zira 1 Haziran 2019'dan itibaren, imar uygulaması görmemiş alanlar için hazırlanacak yeni imar planlarında, bisiklet yolları ile bisiklet park istasyonları zorunlu hale geldi. Pek çok belediyede gerekli altyapı da oluşturulmaya başlandı. Eksik olan toplumun farkındalığı. ‘Haydi Türkiye Bisiklete!’ projesi ve ‘Haydi Türkiye Bisiklete Proje Raporu’ ile bu farkındalığı geliştirmeye yönelik önemli bir adım attığımızı düşünüyorum.”
Kentlerde yaşayan milyonlarca insana daha iyi bir yaşam sunmayı amaçlayan WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler 2011’den bu yana Türkiye’nin 14 il ve ilçesinde kent içi bisikletli ulaşım konusunda çalışmalar yürütüyor, bisiklet yollarının tasarımı ve güvenliğiyle ilgili belediyelere teknik danışmanlık veriyor.
‘Haydi Türkiye Bisiklete!’ projesi, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sivil Toplum Destek Programı II çerçevesinde gerçekleştirildi. Program, Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının, ortak bir konu etrafında bir araya gelerek toplumların birbirini tanımaları, karşılıklı bilgi alışverişi ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayan bir platform olarak geliştirildi. Programın teknik uygulamasından Avrupa Birliği Başkanlığı sorumlu. Merkezi Finans ve İhale Birimi ise programın sözleşme makamı.